slında
vergi kanunlarımızda naylon fatura diye bir fatura bulunmamaktadır.
Halk arasında naylon fatura olarak isimlendirilen ve vergi
kanunlarımızda sahte olarak belirtilen belgelerden, VUK'nun 359.
maddesinde bahsedilmiştir.
Sözkonusu madde de sahte belge şu şekilde tanımlanıyor:
Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi
düzenlenen belgelerin sahte olduğu belirtiliyor. Örneğin herhangi bir
mal satmadan mal satmış gibi fatura düzenlemek. Her ne kadar bu
faturayı düzenleyen mükellefin gerçek bir ticari faaliyeti bulunsa
dahi; gerçekte bir satışı olmadığı için bu belge sahte belge olarak
kabul edilir.
Bazen mükellefler fatura aldıkları kişilerin gerçek ticari
faaliyetlerinin olduklarını ve dolayısıyla bu belgenin sahte olmadığını
iddia etmektedirler.
Evet; mükellef gerçekten ticari bir faaliyette bulunuyor olabilir. Ama
sen herhangi bir mal veya hizmet almadan o belgeyi alırsan o belgede
sahte olur.
Bilerek Sahte belge kullanma fiili için, VUK'nun 359'uncu maddesine
göre 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası var. Ayrıca ziyaa uğratılan
vergi nedeniyle 3. kat tutarında vergi ziyaı cezası kesilmektedir.
Bununla birlikte mükellef kesilen vergi ve cezalar için tarhiyat öncesi
ve tarhiyat sonrası uzlaşmadan yararlanamıyorlar. Görüleceği üzere
vergi kanunlarımız bilerek sahte belge kullananlara ağır müeyyideler
getirmiştir.
Ancak bazen mükellefler gerçekten farkına varmadan sahte belge
kullanabiliyorlar. Böyle bir durumda yine bahsettiğimiz bu
müeyyidelerle mi karşı karşıya kalacaklar? Bunun ayırımını vergi
inceleme elemanları yapmaktadırlar. Yapılan vergi incelemesi sırasında,
Vergi inceleme elemanında bunu bilmeden kullandığı yönünde bir kanaat
oluşursa; o zaman ziyaa uğratılan vergi için tek kat vergi ziyaı cezası
kesiliyor ve mükellefler uzlaşmadan yararlanıyorlar.
Sesinizi duyar gibiyim! “Artık şu naylon faturayı nasıl anlayacağız onu
söyle” diye. Tamam, şimdi açıklıyorum. Az önce bahsettiğimiz
müeyyidelerle karşılaşmamak ve başınıza dert açmak istemiyorsanız şu
hususlara dikkat etmenizde yarar vardır.
- Mal veya hizmet aldığımız kişinin işyerine gidip gerçekte böyle bir faaliyeti varmı yokmu öğrenebiliriz.
- Mal veya hizmet aldığınız kişinin size verdiği faturanın kendisine
ait olup olmadığına dikkat ediniz. Eğer size mal aldığım yerden fatura
kesitereceğim diyorsa o fatura sahte olabilir.
- İnternet ile birlikte artık neredeyse her şirketin web sitesi
bulunmakta. Sizde internet üzerinden böyle bir firmanın olup olmadığını
kontrol edebilirsiniz. Eğer mal veya hizmet aldığınız firmanın web
sitesi varsa sizde olumlu bir kanaat oluşabilir. Şirketin ismini google
arama motoruna yazmanız yeterli olacaktır.
- Mal veya hizmet aldığınız mükelleflere ödemeleri bankadan yapmanız o
malı gerçekten aldığınıza dair bir kanıt olur. Ancak tamamını bankadan
ödeyip sonra geri kalan kısmını alma yoluna başvurmayın. Çünkü vergi
incelemesi sırasında ortaya çıkıyor. (Burası önemli)
-Bir diğer ispat şekli, aldığınız malın nakliyesini nasıl sağladığınız
hususu ki, malın nakliyesi belgelerle ispatlanabilecek ise olumlu
kanaat oluşturabilir.
- Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığının web sitesinden mal aldığınız
mükelleflerin faal olup olmadıklarına bakabilirsiniz. Bazen
bakıyorsunuz mükellef terk etmiş ancak terk tarihinden sonra fatura
düzenlemiş. İşte web sitesinden bakarsanız bunun önüne geçmiş olursunuz.
Yukarıda değindiğimiz hususlara azami şekilde dikkat edilirse sahte
belge kullanma nedeniyle karşılaşabileceğiniz müeyyidelerden
kurtulabilirsiniz. Bilindiği üzere artık ba ve bs formları aylık olarak
verilmekte ve verilen bu formlar çapraz kontrole tabi tutulmaktadır. Bu
nedenle sahte belge kullanımının tespit edilmesi son derece
kolaylaşmaktadır. Diğer elektronik kaynaklar da denetim elemanlarına
büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Dolayısıyla son derece dikkatli
olmakta yarar vardır.
alıntı