MaLıKöY
MaLıKöY
MaLıKöY
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


MaLıKöY Forum Hoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 0

 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapYardım


Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Gerber8.2+Türkçe Yama Tek Link...kurulum anlatımlı..
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyPaz Eyl. 22, 2013 10:04 pm tarafından nilcem

» 3D Instructor 2.0: Home version (2010) Full Caps Torrent hızlı Zamunda İndir
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyPtsi Tem. 29, 2013 6:46 pm tarafından xkral

» Volsoft MyCafe 2009 - Volsoft MyCafe 2009 İnternet Kafe PlayStation Yönetim Programı
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptySalı Şub. 05, 2013 7:54 pm tarafından tolgaduru69

» Avatar / Türkçe Dublaj DVDrip Torrent İndir
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyC.tesi Mayıs 05, 2012 3:19 pm tarafından zeynolim

» yemek tarifleri sitesi
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyPerş. Ekim 27, 2011 9:07 pm tarafından reddragon35

» sultan papağanları
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyPaz Ekim 09, 2011 7:33 pm tarafından reddragon35

» forum türkiye
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyCuma Eyl. 02, 2011 4:52 pm tarafından reddragon35

» Web Tasarım
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyPtsi Ağus. 29, 2011 12:39 pm tarafından reddragon35

Haber Köşesi
Habertürk
MalıKöY Forum Haber
Reklam Alanı
Tavsiye Siteler
Traffic Rank

 

 Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1136 Başarı Sistemi : 2 Kayıt tarihi : 19/02/10 Yaş : 36 Nerden : Ankara

Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? Empty
MesajKonu: Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir?   Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? EmptyC.tesi Şub. 27, 2010 3:08 pm

Sanal Tuning Nedir?

Sanal Tuning Fabrika Çıkışlı ve/veya Modifiye Edilmiş Araçları Kendi
Bakış Açımız ve Hayal Gücümüzle Tekrardan Değişik Yöntemlerle Modifiye
Etmektir...

Sanal Tuning İçin Neler Gereklidir?

-Bir Bilgisayar Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir? Smile Tabi Eski Bir Bilgisayarınız Varsa Biraz Zorlanabilirsiniz Çünkü Kullandığımız Program Bilgisayarı Hayli Yoran Bir Program

-Sabır; Olmazsa Olmazdır. Eğer Sabırsız Bir Kişiliğiniz Varsa Aman diyim Yaklaşmayın Yıpranırsınız

-Hayal Gücü; Ne Kadar Hayal Gücü O Kadar İyi Bir Çalışma Demektir...

ve

-EN ÖNEMLİSİ DE PHOTOSHOP HAKKINDA BİRAZ BİLGİ SAHİBİ OLMANIZ
GEREKMEKTEDİR. ÜZÜLMEYİN BUNUNDA ÇARESİ VAR "Google"a PHOTOSHOP YAZIP
ARATTIĞINIZ ZAMAN KARŞINIZA SINIRSIZ KAYNAKLAR CIKACAKTIR...VE DAHA
SONRA SİTEMİZDE MEVCUT OLAN DERSLERLE EN İYİ ŞEKİLDE DİZAYN VE TUNING
YAPABİLİRSİNİZ...

Sanal Tuning İçin Kullanılan Program Nedir ???

-Kullandığımız Program "ADOBE PHOTOSHOP" İsimli bir Programdır...

Adobe Photoshop Nedir?

Adobe Photoshop'un tarihi:

Bundan onsekiz yıl önce, Şubat 1990’da Adobe firması, Photoshop 1.0’ı
piyasaya sürmüştü. Dönüp şöyle geriye baktığımızda 1990 dün gibi
geliyor. Ancak Photoshop’un günümüzde geldiği noktaya bakınca geçen
zamanın hayatımızda ne gibi farklar yarattığını, ne çok yenilikler
katmış olduğunu görebiliyoruz. Dosyamızda, dünya standardı olarak
grafik tasarımın yakın tarihine damgasını vuran Photoshop’un, 1.0
sürümünden bu yana süregelen yeniliklerinin yanı sıra, yazılımın
geçirdiği metamorfozun heyecan verici serüvenini bulacaksınız. Üstelik
dosyamızın sonunda Adobe’nin henüz duyurduğu Photoshop 7.0 sürümünün
yeniliklerini de bulabilirsiniz.

Hikayemiz 1978 yılında başlıyor. O zamanlar Amerika’nın Michigan
eyaletindeki Ann Arbor isimli bir şehirde akademisyen olan Glenn Knoll,
evinin bodrumunda karanlık odası bulunan teknoloji düşkünü bir fotoğraf
uzmanıdır. Kişisel bilgisayarların yeni yeni evlere girmeye başladığı
bu dönemde kendine bir Apple II Plus alan Glenn Knoll’un John ve Thomas
isimli iki oğlu da, her akşam eve araştırma projeleriyle gelen
babalarının bu ilgisinden de hız alarak karanlık oda ve Apple II’nin
müdavimleri haline geldiler. Thomas o zamanlardan "Fotoğrafçılık lise
yıllarımda hobimdi. Babamın karanlık odasında renkli ve siyah-beyaz
baskı yapmayı, renkleri ve kontrastı ayarlamayı öğrendim." diye
bahsediyor.

Thomas karanlık odada fotoğrafçılık konusunda uzmanlaşırken John’un
ilgisi başka bir noktaya yönelmişti: Apple II Plus. John, ilgisini
fazlasıyla çeken bu makine hakkında bakın ne diyor: "İlk kez gerçek bir
bilgisayarın başına oturup kullanmam 1978 yılında oldu. O zamanlar 16
yaşındaydım ve kullandığım bilgisayar babamın eve aldığı 64KB RAM’i
olan Apple II Plus’tı."

Sonraki yıllarda da Mac’lerle fazlasıyla haşır neşir olacak olan John,
aklından çıkmadığını söylediği bir anısından bahsederken "1984 yılında
Time dergisinde Macintosh hakkında bir yazı okumuştum ve resmen
çarpılmıştım." diyor ve ekliyor: "Zaten o olaydan birkaç ay sonra,
piyasaya yeni çıkmış olan Macintosh’lardan bir tane satın aldım."

Karanlık odada elle yapılan işleri daha çok seven Thomas bile
bilgisayarlara ve programcılığa ilgi duymaya başladı ve 1987’de kendine
bir Macintosh Plus satın aldı. Thomas "dijital imajların işlenmesi"
konulu doktora tezini Mac’iyle hazırlamaya başladı. Ancak bu aşamada
büyük bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldı, çünkü Mac, Thomas’ın
kullandığı imajlarda gri skala seviyelerini görüntüleyemiyordu. Sorunu
çözebilmek için Thomas, gri skala efekti simule eden bir alt rutin
programlamaya koyuldu.

Bir Grafik İşleme Yazılımı Doğuyor

Thomas’ın tezi dolayısıyla daha fazla alt rutin programlaması gerekti
ve farklı işlere yarayan pek çok imaj işleme programcığı ortaya çıktı.
Bu programcılar, o sırada California’da Industrial Light and Magic
(ILM) firmasında çalışan John’un Ann Arbor’a yaptığı bir ziyaret
sırasında dikkatini çeker. John bu konuyla ilgili olarak "Thomas’ın
yaptığı iş, dijitize edilmiş bir görüntü içinde, önceden tanımlanmış
bir objeyi tanıyabilmeye dayanıyordu. Bu tip bir işin temelinde imaj
işleme yatıyordu ve Tom bir çok imaj işleme programcığı yazmıştı."
John, Thomas’ın çalışmalarını, kendi çalıştığı firmada gördüğü Pixar
isimli bir bilgisayarın imaj işleme araçlarına çok benzetir. Pixar’da
kullanılan Unix C shell komut satırına benzer bir yapıda olan
progr*****ları Thomas bir araya getirip ‘Display’ isimli bir uygulama
programı yaratır ve iki kardeş California’daki ILM’nin yolunu tutarlar.

Display gayet güzel çalışıyordu ancak John’un Display’le ilgili
planları bu kadar değildi: "Daha fazlasını istiyordum. Örneğin Display
imajları değişik formatlarda kaydedebilse ve ben başka yazılımlarda
bunları basabilsem nasıl olurdu", gibi... "ILM’nin grafik
departmanından birkaç imaj getirdim ve ekranımda çok karanlık
görünüyorlardı, birden gamma düzeltme araçlarına ihtiyaç duyuyor
olduğuma karar verdim."

John’un ricaları, Thomas’ın ilgisini tezi üzerine yoğunlaştırmasına
engel olmaya başladıysa da, kişisel bilgisayar üzerinde imaj düzenleme
yapabilme fikri aklını çelmeye başlamıştı.

Display’in iyileştirme süreci bir süre daha devam etti ve uygulamanın
gelişmiş sürümüne 1988 yılında "ImagePro" adını verdiler. Bu noktada
John, Thomas’a ImagePro’yu ticari bir yazılım haline getirmelerini
önermeye başlamıştı.

Üniversitenin verdiği bursu tüketen ve üstüne üstlük eşi hamile olan
Thomas, yaptığı işi tamamlayıp bir an önce bir iş bulma derdine düşer.
1988 başlarında, ImagePro’nun Beta sürümünü altı ay içinde tamamlamaya
karar verir. Bu süre, Silikon Vadisi’nde müşteri aramak için de iyi bir
fırsat yaratır.

Photoshop, İsmine Kavuşuyor

Thomas yazılımına isim bulmak konusunda sıkıntı çekiyordu çünkü bulduğu
her isim daha önce alınmış oluyordu. Bu sıkıntısından bahsettiği bir
arkadaşı ona Photoshop ismini önerdi ve yazılımın bundan sonra dünyaya
damgasını vuracak olan ismi keşfedilmiş oldu.

Silikon Vadisi’ndeki birçok firma Thomas’ın teklifine ılımlı
bakmıyordu. Örneğin SuperMac firmasının geri çevirme sebebi,
Photoshop’u, o dönemde popüler olan yazılımları PixelPaint’le
bütünleştiremeyeceklerini düşünmeleriydi. Aldus firması, kendi
bünyesinde zaten benzeri bir uygulama ürettiğini belirtti. Adobe
yazılıma ilgi gösterdi, ancak hemen cevap vermemişti. Sonunda Thomas
Ann Arbor’a dönüp yazılım üzerinde bir süre daha çalışmaya karar verdi.
Bu sırada John yazılımın tanıtım demolarını firmalara göstermeye devam
ediyor, Thomas’tan sıklıkla yeni özellikler eklemesini istiyordu. Hatta
programın nasıl kullanılabileceğini anlatan küçük bir kitapçık bile
hazırladı.

Sonunda Silikon Vadisi’nde Barneyscan isimli bir firma kısa vadeli bir
teklifle geldi. Buna göre Barneyscan, slayt tarayıcıları ile birlikte
yazılımı ücretsiz olarak Barneyscan XP ismiyle dağıtacaktı. Photoshop
sürüm 0.87’nin yaklaşık 200 adet kopyası Barneyscan tarayıcılarla
dağıtıldı.

John, Apple’a da Photoshop’u tanıtmaya gitti ve yazılım çok ilgi gördü.
Mühendisler yazılıma hayran kaldıklarını belirttiler ve John’a birkaç
kopya bırakmasını rica ettiler.

Eylül 1988, Knoll kardeşlerin şansının döndüğü aydı. John, Adobe
firmasının tasarım ekibine bir demo sunumu gerçekleştirdi ve firma
yetkilileri üründen fazlasıyla memnun kaldılar. Özellikle Adobe’nin art
direktörü Russell Brown Photoshop’tan oldukça etkilendi. O sıralar
Adobe’nin, Letraset firmasıyla ColorStudio isimli yazılımı geliştirme
konusunda anlaşması vardı ancak daha sonra Photoshop’un daha çok ümit
vaat ettiği kanısı ağır bastı ve Adobe, kısa süre içerisinde
Photoshop’un dağıtımı konusunda Knoll kardeşlerle bir lisans sözleşmesi
imzaladı. 1990 yılının Şubat ayında, 10 aylık bir geliştirilme
sürecinin ardından Photoshop 1.0 nihayet piyasaya sürüldü.

Anlaşmadaki en önemli nokta, anlaşmanın dağıtım lisansı üzerine
olmasıydı. Adobe uzun yıllar yazılımı satın almayarak sadece dağıttı.
Daha sonra Photoshop başarılı biçimde kendini göstermeye başlayınca
Adobe yazılımı satın aldı ve ismini değiştirmedi. Thomas, Ann Arbor’da
yazılımı geliştirmeye devam ederken John da California’da plug-in’ler
yazıyordu. Plug-in’lerin de oldukça ilginç bir öyküsü var: Kimi Adobe
yetkilileri John’un yazdığı plug-in’lerin ciddi bir yazılımın ayrı bir
özelliği olarak lanse edilmesinin yakışık almayacağını, bunların
yutturmaca gibi görüneceğini iddia ettiler. Bu yüzden John, yaptığı
işleri Photoshop’a "sinsice" sokabileceği bir yol bulmak zorunda kaldı.
Zaman içinde bunlar Photoshop’un en güçlü araçları haline geldiler.

Photoshop’un ilk sürümlerinde birçok hata vardı, hatta birçok kullanıcı
1.0.7 sürümünden sonra Photoshop kullanmaktan vazgeçti. Yine de
Photoshop’un yakaladığı başarı takdire değerdi ve o zamanlar en büyük
rakibi olan ColorStudio yazılımından kolay kullanımı ve verimli program
koduyla öne çıkıyordu. ColorStudio’nun Photoshop’ta olmayan pek çok
özelliği vardı ancak pazarlama konusunda en önemli dezavantajı
Letraset’in yazılımı "özel kullanıcılar için özel bir uygulama" olarak
konumlandırmış olmasıydı. Bunun tersine Photoshop, Macintosh’u olan
herkesin kullanabileceği bir yazılım olarak lanse ediliyordu.
Photoshop’un bir şansı da, masaüstü yayıncılığın yeni yeni alevlenmeye
başladığı döneme denk gelmesiydi. Adobe’nin gizli silahı Russell Brown,
birçok mecrada Photoshop’u anlatıyor, demolarını sunuyor, "Photoshop
diye sıkı bir yazılım var, duydunuz mu?" cümlelerinin kulaktan kulağa
yayılmasına önayak oluyordu. Artık Photoshop bir dünya standardı haline
gelmeye başlamıştı.

Yeni Sürümler, Yeni Özellikler

Photoshop’un yeni sürümlerinin üzerinde çalışan tek kişi Thomas
Knoll’du. Adobe, yeni mühendislere ihtiyaç olduğuna karar vererek Mark
Hamburg’u kiralamaya karar verdi. Knoll gibi Michigan Üniversitesi
mezunu olan Hamburg, daha önce Full Write yazılımı için Bézier Path
eğrilerini uyarlamıştı ve Adobe, Hamburg’u 2.0 sürümü için "Path Adam"
olarak kiraladı.

Hamburg ile Photoshop 2.0’a birçok güçlü araç da katılmış oldu. 2.0’ın
belli başlı özellikleri arasında Illustrator dosyalarını raster etme
aracı, CMYK desteği, duotonlar ve path çizimleri yapılan Pen aracını
sayabiliriz. Hamburg’un getirdiği ilk ve çok önemli yenilik ise,
Photoshop’a ayrılan belleğin 2 megabayttan 4 megabayta çıkarılması
konusunda getirdiği öneri oldu. Bu sayede yazılım belirgin şekilde
hızlı ve stabil çalışmaya başladı. Photoshop 2.0, Haziran 1991’de
satışa sunuldu.

Photoshop 2.0’ın CMYK desteği vermesi, masaüstü yayıncılık dünyasının
dikkatini yıldırım hızıyla bu yazılıma yöneltmesine sebep oldu. Renk
ayrımı yapabilme gibi bir devrimi gerçekleştirebilmesi yazılımın
satışlarını katlarken Photoshop’un gücüne yeni mühendislerle güç
katılıyordu.

Bu aşamada Windows platformuna da destek verilmesi gündeme geldi ve
ürün Mac ve Windows platformlarına yönelik iki ana grubun sorumluluğuna
verildi. Windows tarafının gelişmesi, Thomas Knoll’un orijinal kodunun
tekrar yazılma süreciyle böylece başlamış oldu. Photoshop’un 2.5 sürümü
hem Mac hem de PC için geliştirilmeye başlandı. Yeni sürüme oldukça
önemli yenilikler katılmasına rağmen neden sürüm numarası olarak 3.0
değil de 2.5 verildiği ise tam olarak bilinmiyor. Yeni sürümdeki
yenilikler arasında meşhur paletli yapıyı, 16 bit dosya desteğini ve
Windows sürümünün çıkmış olmasını sayabiliriz.

Ancak Photoshop’un 2.5 sürümünde bir bellek hatası vardı ve anında
kullanıcılarından tepki almıştı. Problemin çözümü için teknik ekip
anında işe koyuldu, hatta sorunun kaynağına inebilmek için müşteriler
tek tek aranarak hangi işi yaparken hangi noktada sorunla
karşılaştıkları soruldu ve alınan cevaplar doğrultusunda bir yol
izlendi. Problem tespit edilip ortadan kaldırılınca 2.5.1 sürümü
geçerli sürüm olarak piyasaya sürüldü. Bu sürümün en önemli özelliği,
Apple’ın yeni ve hızlı çip mimarisi PowerPC ile uyumlu çalışan ilk
uygulama olmasıydı. Power PC desteği bir plug-in ile sağlanmıştı.

Daha 2.5 sürümü tamamlanmadan çalışmaları başlanmış olan sürüm 3.0’da
Thomas Knoll’un getirdiği bir yenilik, yazılımın tarihinde dönüm
noktası oldu. Bu yeniliğin adı Layers idi ve imajları katmanlı bir
yapıda birbirinden ayrı tutarak çalışabilme esasına dayanıyordu. O
zamanlar "Photohop Katili" olarak lanse edilen Live Picture da layers
desteği veriyordu ve Photoshop 3.0’ın özellikleri arasında katman
desteğinin geçiyor olması bu özelliğin Live Picture’dan çalındığı
söylentilerini doğurdu. Ancak gerçekte katman teknolojisi Thomas
Knoll’un uzun süreden beri, hatta Live Picture adını bile duymadan önce
üzerinde çalıştığı bir projeydi. Sürüm 3.0, 1994 Eylül’ünde satışa
sunuldu.

Sürüm 3.0’ın en büyük gafı, beta sürümlerdeki zaman sınırlayıcı kodun,
satışa sunulan tam sürümde unutulmuş olması oldu. Adobe, hemen 3.0.1
güncellemesini hazırladı ve online olarak yayınladı, ayrıca ürünleri
ücretsiz değiştireceğini de açıkladı. Birçok kullanıcı problemden
haberdar olduğu için bu durum sıkıntı yaratmadan giderildi. Ancak
ürünlerini değiştirmeyen ya da güncellemeyen kullanıcılar, 1 Ocak 1995
günü, süresi bittiği için artık yazılımlarını kullanamayacakları
uyarısını aldılar. Ancak daha da beter bir durum Japon sürümünün 1
Şubat 1995 tarihinde, yani tam bir ay sonra, süre aşımı nedeniyle
çalışmasını durdurması oldu. Anında 3.0.3 güncellemesini yayınlayan
Adobe firmasından, bu olaydan sonra birçok mühendis işinden ayrılmak
durumunda kaldı.

Bu durumlar firma için prestij sarsıcı da olsa, yazılıma duyulan ilgiyi
azaltmadı. Özellikle Layers desteği yazılımın en güçlü itici motoru
olmuştu.

Photoshop’un Fetret Devri

Photoshop 3.0 çeşitli açılarda üstün bir sürüm oldu. Birçok insan
yazılımın daha nereye kadar geliştirilebileceğini merak ediyordu.
Mühendis kadrosu iyice genişlemiş, Apple, IBM gibi büyük firmalardan
bile isimler tayfaya katılmıştı. Ancak yeni sürüm geliştirme
faaliyetleri yavaşlamıştı ve teknik ekip başka projelerde yer almaya
başladıklarından ilgi kaybı başgösteriyordu. Ekibin ağır topları Thomas
ve Hamburg başka projelere kafa yorarken, Johnston ve iki mühendis
Adobe’den ayrıldılar. Geliştirme çalışmaları neredeyse durma seviyesine
gelince Lamkin duruma el attı ve Hamburg’un tavsiyelerini göz önüne
alarak Photoshop’un tüm arayüzünü elden geçirip yenileyecek bir arayüz
tasarımcısı kiraladı. Tüm Adobe yazılımlarının arayüzlerinin birbirine
benzetilmesi kararı alındı. Bu noktada Hamburg da ikna edilerek
Photoshop mühendis ekibine yeniden katıldı. Photoshop kullancılarını
yeni sürümde ilginç sürprizler bekliyordu.

Ekibe arayüz tasarımcısı olarak katılan Andrei Herasimchuk, bazı
radikal önerilerle geldi. Lemkin’in de cesaretlendirmesiyle arayüzde
ciddi değişiklikler yapıldı. Kadroda herkes ayrı bir konuya el atmıştı
ve Actions, Adjustment Layers, Grid, Guides gibi yenilikler bir bir
yazılıma adapte edilmeye başlandı. Bu arada Hamburg, Free Transform’u
geliştirdi, Thomas Knoll da ekran önbellekleme sistemi ile yazılımın
performansını arttırdı. Photoshop 4.0 olacak olan Büyük Elektrik Kedi
uykusundan uyanmıştı.

Yazılımın betası "Big Electric Cat" çıktığında pek çok beta test
kullanıcısı yeniliklerden hoşlanmadıklarını ifade ettiler. Beta
testlerinin sonunda test ekibi yeniliklere kendini adapte etmiş olsa da
medya değişimleri sıcak yansıtmadı. Birçok kullanıcı hiçbir anlamı
olmadığını düşündükleri değişimler için firmayı e-posta yağmuruna
tuttular. 1996 Kasım’ında yazılım piyasaya sunulduğunda kullanıcıların
verdiği genel reaksiyon "Photoshop’un düzenini neden bozdunuz?" oldu.

Zaman içinde kullanıcılar yazılıma alıştıkça yapılan değişiklikler de
onlar için anlam kazanmaya başladı. Herkes yapılanın yerinde olduğunu
düşünmeye başlamıştı ve Photoshop 4.0, firmaya büyük bir finansal
başarı kazandırdı.

Photoshop 5.0 için çalışmalar, 4.0 sürümü piyasaya çıkmadan önce
başlamıştı. Bu sürümün en büyük ve en gizli özelliği, Undo (Geri Al)
işlemlerinde radikal bir devrim olacak olan History (Geçmiş) paletiydi.
Bu palet, çalışma aşamalarında istenen seviyeye geri dönebilmeyi, belli
bir noktaya bakış atıp kalınan noktadan işe devam edebilmeyi ön gören
bir özelliği kullanıcıya sunacaktı. Photoshop 5.0, Mayıs 1998’de satışa
sunuldu. Kullanıcıya getirdiği birkaç yenilik dışında en önemli
özelliği tabii ki History paleti oldu. 5.0’ın piyasaya sürülmesinden
yaklaşık bir sene sonra 5.5 sürümü geldi ve gerçekten kayda değer bir
başarı sağladı. Bu sürümde masaüstü yayıncılığın yeni kolu olan ve tüm
dünyayı etkisi altına alan Internet’e ve Web tasarımına yönelik araçlar
da vardı. 5.5 ile birlikte Image Ready 2.0 yazılımı da ilk kez
dağıtılmaya başlandı.

Photoshop, 2000 yılının sonlarında bomba bir çıkış yaparak 6.0 sürümünü
duyurdu. Metin yazımı konusunda getirdiği yeniliklerle yazılan yazının
imajın üzerinde düzenlenebilmesine izin verirken vektör desteği
sayesinde harfler her ebatta kırıksız görülebiliyordu. Styles paleti
ise imajlara anında kabartma, gölge, dolgu, kontur gibi efektleri
uygulayabilmeye olanak veriyordu. Bunun yanı sıra yazılımın Web desteği
oldukça güçlendirildi ve Image Ready 3.0 ile birlikte satışa sunuldu.
Ayrıca eklenen Liquify (sıvılaştırma) adlı araç da piksellere, sanki
imaj sıvıymış gibi davranabilmeye ve ilginç etkiler yaratmaya olanak
tanıyordu.

Yeni Bir İşletim Sistemi

Yeni Bir Photoshop

Mac OS X için beklenen en önemli yazılımlardan birinin de Photoshop
olduğu yadsınamaz. Adobe’nin nihayet Photoshop’u karbonize ettiğini
açıklaması, OS X kullanıcılarının özlemini bitirmiş oldu.

Yeni sürümün yeni özellikleri oldukça fazla. Adobe sonunda Photoshop’a
bir File Browser eklemiş. Böylelikle depolama birimleriniz içindeki
imajların küçük bir önizlemesini görebiliyorsunuz. Seçili imajlar
hakkında EXIF (hangi dijital kamerayla hangi pozlama değerlerinde
çekildiği gibi bilgiler içeren header) dahil pek çok bilgiye
ulaşabiliyor, dosyaları "bitmiş iş", "prova" şeklinde kategorize
edebiliyorsunuz. Resimleri tek bir tıklama ile File Browser üzerinden
90 ve 180 derece döndürebilmek mümkün olduğu gibi dosya isimleri de
buradan değiştirilebiliyor.

İmajları elden geçirmek son sürümde bir zevk halini alıyor. Yazılıma
eklenen yeni Heal (iyileştirme) ve patch (yama) araçları, imajlarda bu
güne kadar Clone Stamp ile yapılan iyileştirme çalışmalarında büyük
oranda kolaylık sağlayabilecek araçlar. Clone Stamp’ten farklı olarak
Heal aracıyla imajın üzerindeki karanlık ve aydınlık alanlara zarar
vermeden düzenleme yapılabiliyor. Patch aracı ise seçilen bir alanı, en
optimum düzeyde dokulandırırken yine gölgelere ve ışık farkı olan
alanlara dokunmuyor.

Photoshop 7.0’da Web için de pek çok yenilik var. Image Ready sürümü
3.0’dan 7.0’a atlamış. Görünen o ki yazılım artık Photoshop’un ezele
kadar dostu ve komplimanı olacak. ImageReady ile tek dokunuşta bir
rengi transparan hale getirip Web için kaydedebiliyorsunuz. Envai çeşit
Rollover butonlar kolaylıkla hazırlanabilirken Dither transparanlık ile
her tür imaj Web sayfasına, artalan dokulu olsa da sorunsuzca
konabiliyor. Web için kaydederken imajın detaylarını düşürürken vektör
metinlerin keskin ve vurgulu kalmasını sağlayabiliyorsunuz.

Photoshop’un çalışma alanına yenilikler gelmiş. Örneğin bir
bilgisayarın birkaç kullanıcısı varsa bu kişiler kendi çalışma
alanlarını kendilerine göre düzenleyip kaydedebilirler. Ya da kolaj
için farklı, boyama için farklı araç kombinasyonları hazırlayıp bunları
kullanabilmek mümkün. Özelleştirilebilir araç çubuğu ile belli araçları
belli işleri yapabilir hale getirip (örneğin her seferinde 3 x 5
oranında Crop yapabilme gibi) bunu araç çubuğuna ekleyebiliyorsunuz.
Böylece tek bir seçimle istediğiniz biçimde Crop moduna geçebilmek
mümkün.

Boyama demişken, aynen Photoshop 6’nın Styles’da getirdiği yenilik gibi
boyama araçlarında da artık pek çok detayı belirleyip fırçanızı buna
göre ayarlayabiliyorsunuz. Fırçanın şekli, basıncı, ne tip bir fırça
olduğu, nasıl davranması gerektiği hakkında değiştirebileceğiniz
onlarca parametre var.

Renk düzeltme konusunda her zaman üstün özellikler sunan Photoshop, son
sürümde otomatik levels ve kontrasttan sonra şimdi de otomatik renk
düzeltme yeniliğini getirmiş. Böylelikle imajın hem ışık dengesi, hem
de renk dengesi iki hamlede oldukça tatminkâr boyutlara çıkarılabiliyor.

Ağır toplardan biri de var olan bir imajın içindeki küçük bir alandan
oldukça başarılı ve büyük artalan desenleri üretebilmek. Bu, özellikle
yapılan tekli çekimleri konuyla ilgili artalanlara yerleştirmek
isteyenler için kolaylaştırıcı bir özellik.

Liquify aracı eskisine oranla pek çok yenilikle donatılmış. Artık diğer
katmanları görüp bunların üzerinden çalışarak daha tutarlı değişimler
yapabilmek mümkün.

Adobe’nin geliştirip "taşınabilir dosya formatı" adını verdiği ve
Internet, Intranet gibi ortamlarda paylaşılarak yürütülen işlerde
kullanılmak üzere optimize ettiği (yüksek kalite ve küçük dosya boyutu)
PDF dosya formatına Photoshop 7.0’ın verdiği destek de yabana atılır
gibi değil. Örneğin doküman güvenliği konusunda, Photoshop içinden
kaydedilen PDF’lere şifre koyabilme olanağını var. Özellikle
tasarımların güvenli olmayan ortamlarda paylaşıldığı durumlarda
dokümanın küçük bir ön izlemesinin bile gizliliği çok önem kazanıyor.

Metin katmanları için çeşitli dillerde yazım denetimi yapabilen
Photoshop 7.0, büyük ihtimalle CE (yerelleştirilmiş) sürümünde Türkçe
yazım denetimi de yapabilecek. Belki bu özelliğin çok da önemli
olmadığı düşünülebilir. Ancak özellikle ilan ve broşür gibi büyük
kitlelere ulaşan ve hata kabul etmeyecek yapıda olan tasarımlarda
yapılan yazım hatalarını en aza indirecek olması da önemli bir avantaj
olarak kabul edilebilir.

Önceki sürümde de var olan ve kağıdı en verimli şekilde kullanabilmeye
olanak veren Picture Package (resim paketi) daha verimli çalışıyor ve
daha çok seçenek sunuyor. 6.0 sürümünde bulunmayan en önemli
özelliklerden biri, resim paketini hazırlamadan önce bir önizleme
yapabiliyor olmanız.

Son Söz

18 yıllık tarihinde Photoshop, binlerce tasarımcının ve yayıncının her
zaman elinin altında tuttuğu belki en önemli programlardan biri oldu.
Üstelik proje sürümlerinden son sürümüne kadar Macintosh’larla hep dost
olmuş bir yazılım olan Photoshop’un, asla bitmemiş bir doktora tezinin
hazırlanma aşamasında ortaya çıkmış olması da ilginç.

Yeri gelmişken belirtelim: Thomas Knoll, proje geliştirmenin her
aşamasına katıldı ve tezini hiçbir zaman bitiremedi. John, ILM’deki
kariyerine görsel efektler süpervizörü olarak devam etti ve Mission
Impossible, Star Wars Episode I gibi pek çok önemli projede görev aldı.
Babaları Glenn Knoll ise hâlâ Michigan Üniversitesi’nde Mühendislik
bölümünde profesör olarak çalışıyor, fakat evinde artık Powerbook
kullanıyor ve evinin bodrumundaki karanlık odanın yerinde, tahmin
edebileceğiniz gibi, artık Photoshop var.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://malikoy.yetkin-forum.com
 
Sanal Tuning Nedir? Hangi Programla Yapilir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Chip tuning nedir?
» Hangi ülke, hangi domain uzantısını kullanıyor
» Organik Tarım Nedir ? - Ekolojik Tarım - Biyolojik Tarım Nedir ?
» Organik Tarım Nedir ? - Ekolojik Tarım - Biyolojik Tarım Nedir ?
» Opel Astra OPC Tuning

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MaLıKöY :: Motorlu Araçlar :: Modifiye Dünyası , Tuning-
Buraya geçin: