MaLıKöY
MaLıKöY
MaLıKöY
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


MaLıKöY Forum Hoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 0

 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapYardım


Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Gerber8.2+Türkçe Yama Tek Link...kurulum anlatımlı..
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyPaz Eyl. 22, 2013 10:04 pm tarafından nilcem

» 3D Instructor 2.0: Home version (2010) Full Caps Torrent hızlı Zamunda İndir
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyPtsi Tem. 29, 2013 6:46 pm tarafından xkral

» Volsoft MyCafe 2009 - Volsoft MyCafe 2009 İnternet Kafe PlayStation Yönetim Programı
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptySalı Şub. 05, 2013 7:54 pm tarafından tolgaduru69

» Avatar / Türkçe Dublaj DVDrip Torrent İndir
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyC.tesi Mayıs 05, 2012 3:19 pm tarafından zeynolim

» yemek tarifleri sitesi
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyPerş. Ekim 27, 2011 9:07 pm tarafından reddragon35

» sultan papağanları
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyPaz Ekim 09, 2011 7:33 pm tarafından reddragon35

» forum türkiye
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyCuma Eyl. 02, 2011 4:52 pm tarafından reddragon35

» Web Tasarım
Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyPtsi Ağus. 29, 2011 12:39 pm tarafından reddragon35

Haber Köşesi
Habertürk
MalıKöY Forum Haber
Reklam Alanı
Tavsiye Siteler
Traffic Rank

 

 Motor Yağları Hakkında Herşey

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 1136 Başarı Sistemi : 2 Kayıt tarihi : 19/02/10 Yaş : 36 Nerden : Ankara

Motor Yağları Hakkında Herşey Empty
MesajKonu: Motor Yağları Hakkında Herşey   Motor Yağları Hakkında Herşey EmptyPaz Şub. 21, 2010 1:15 am

Motor Yağının Görevi Nedir?
Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince
bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere
daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği
deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı
korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir
bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur.

Mineral Yağlar
Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır.
Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan,
viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek
suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir
performans sunarlar.

Sentetik Yağlar
Sentetik yağlar laboratuvarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda
kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara
oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun
süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama
görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla
sıcağa dayanabilirler.

Yarı Sentetik Yağlar
Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de
sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80
mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.

Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir
sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite
Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince
ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz
kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse,
ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın
viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Vizkozite endeksi
aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da
gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük
sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek
devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük
viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok
fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.

Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır: Tek
viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek
viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu
durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış
kullanımına uygun değildir

(Ör: 20W-50 değil de sadece 50W) . Zaten bugün bir benzin istasyonuna
gidip herhangi bir marka motor yağı almaya kalktığınızda hepsi
multi-viskozite olacağından, isterseniz hemen bu tip yağlara
geçelim.Günümüzde araçların tamamına yakınında kullanılan
multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında
hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de
kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava
koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir.
İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor
ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır.
Sonuçlarını düşünün.. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları
üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek
suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler
sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma
esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz
kadar da kalındırlar. İkisi aynı anda saçma, belki de inanılmaz geliyor
değil mi? Nasıl olduğunu makalenin ilerleyen paraglaflarında
okuyabilirsiniz.. Çok basit.

Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok
viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak
kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir
yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek
sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.Bu, aynı zamanda
şu anlama da geliyor: Otomobilinizi belirli bir süre için
kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar
çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm
parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli
yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı
olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar,
böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.Çok
viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında
yakıt tasarrufu sağlarlar. Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek
sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.Multi-Viskozite Yağların
Çalışma PrensibiYağ kullanımında sorun şudur: 10W kadar ince bir yağ
kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de
soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Peki hava
oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığı zaman ne olacak?
Gidip hemen yağı mı değiştireceğiz? İşte bu problemi çözmek için üretim
aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara
“viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır,
10W bazlıbir yağ.. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında
örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır, böylelikle sıcak hava
koşullarında da görevini yerine getirir. Nasıl mı?

Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız olarak
yüzen toplar olarak düşünün. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve
uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar, ve böylelikle yağın incelmesini
önlerler. Ondan sonra dalga geç “alt tarafı polimer”... Nereye dalga
geçiyosun? Öhö.. Eee. Evet, ne diyordum, birleşirler ve böylelikle ne
olur efenim? Bir yağın içinde iki yağ... Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W
gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır.
Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk,
yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. 10 bazlı bir
yağı 10W-30 yapmak için daha az, 10W-40 yapmak için daha fazla polimer
eklemek gerekir. E, asıl yağlamayı yapan polimer değil de yağ olduğuna
göre, neden gereksiz yere içerisinde daha fazla polimer olan bir yağ
kullanalım? 10W-30 idare ediyorsa neden 0W-40 gibi.. Yani şu saçma:
“Abi, var ya en iyisi Mobil 0W-40’mış”.. Böyle birşey yok arkadaşlar.
Bu bana iyi gelir de, sen Antalya’nın sıcağındasındır, kışları Antalya
-40 derece mi 0 bazlı yağ kullanılsın? Viskozite aralığı tavsiye
üzerine değil, kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime
göre seçilmelidir. Tavsiyeyi aynı ildeki arkadışınız yapıyorsa ayrı..
Her bir viskozite aralığı için tek tek olmasa da, isterseniz genel bir
görüş oluşturması açısından aşağıda en bilinen viskozite
sınıflandırmalarını verelim. Bunlardan en ayrıntılı ve en bilineni SAE’
ninkidir, yani şu hep konuşulan 10W-30, 20W-50 gibi.. Ancak SAE
derecelendirmesinde hangi viskoziteyi seçeceğinizden emin
olamıyorsanız, kutunun üzerine bakıp daha basit olan API, ya da ondan
da basit olan ACEA sınıflandırmasına göre de seçim yapabilirsiniz.
(Bakın diyorum ama, du bakıyım var mı? Eveeet.. Yağımızı elimize
alalım.. Ne diyor? Shell Helix Ultra SAE 5W-40, API SJ/CF, ACEA A3/B3.

Viskozite Derecesini Seçmek
En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır:

SAE (Society of Automotive Engineers) sınıflandırması
SAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek
ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla bir miktar
daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. Ancak en bilinen ve en çok
kullanılanı olması sebebi ile, ilk sırada

SAE sınıflandırmasını inceleyelim.
SAE sınıflandırmasında derece “W” harfi ile ayrılan iki rakamdan
oluşur. W, winter yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki
viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40’taki “10W” gibi. Bu, aynı
zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl
viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince
olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı
olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da
gösterir.İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40’taki
“40” gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar
viskoziteli, yani kalın demektir.

API (American Petroleum Institute) Sınıflandırması
Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli Motor Yağları Hakkında Herşey Msn_moon
veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise
yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans
sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar
için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.Benzinli
motorlarda: (min.performans) SA..SB..SC..SD..SE..SF..SG..SH..SJ
(max.performans)Dizel motorlarda: (min. performans)
CA..CB..CC..CD..CE..CF (max.performans)Eğer yağ kutunuzun üzerinde “API
SJ/CF” şeklinde bir ibare görürseniz bu, yağın hem benzinli, hem de
dizel tüm motorlarda kullanılabileceği (Ferrari dahil) anlamına
gelir.<

ACEA (Association of European Car Manufacturers) Sınıflandırması
Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi).
ACEA standardı iki kategoriye ayrılır. Birinci kategori yağın hangi
motorda kullanılabileceğini açıklar:Benzinli motorlar için A Dizel
otomobil motorları için B Dizel kamyon motorları için C Yağın
performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:Yakıt ekonomisi
için 1 Genel amaç için (ortalama seviye) 2 Yüksek performans için 3
Örnegin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1
benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.Viskozite
konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, otomobilin üzerindeki kilometre,
piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı
olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan
mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da
sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-40
gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin
altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-40
yerine 10W-30 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ
kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir, 0W-40
alırsınız, içerisinde fazla fazla katkı maddesi vardır, ya da 10W-30
alırsınız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazladır. Sadece bazı 0
yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi
yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda var. 0 km. bir arabada
ince yağ, 100.000 km.’deki, yada daha eski teknolojili bir arabada daha
kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir arabada piston
aralıkları daha incedir, dolayısıyla ince yağ kullanımı hem sürtünmeyi
azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü
mantıklıdır. Ancak 100.000 km.yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla
açık olacağından nispeten daha kalın bir yağ kullanmak mantıklı bile
olabilir. Böylelikle yağ sızıntılarını bile önleyebilirsiniz. 20W-50
mesela..

Değişik Tip Yağların Karıştırılması
Sentetik yağların yarı sentetik olanlarla hatta mineral yağlarla uyumlu
olduğunu söyleyenler olabilir, ancak yağ kaçırma problemleri yaşamamak
ve motorunuzun nihai performansı açısından başlangıçta bu tipten birini
seçmenizi ve kesinlikle değiştirmemenizi tavsiye ederim. Mineral
yağların içerikleri sentetik olanlardan farklıdır, ve mineral yağ emmiş
contaların sonradan özellikle daha ince olan sentetik yağa geçildiğinde
yağ kaçırabilmeleri olasıdır. 250.000 km sorun çıkarmadan çalışmış
motorların, bu kilometrede mineralden sentetik yağa geçildiğinde
kaçırmaya başladığına da rastlanılmıştır. Bunda sebep büyük olasılıkla
sentetik yağa geçiş öncesi motoru belirli bir süre rolantide
çalıştırmak sureti ile temizleme amaçlı kullanılan ince yağın motor
içinde zamanla birikip artık sızdırmazlık görevi gören kalıntıları
silip süpürmesi ve bunları da temizlemesidir. Buradan şu sonucu
çıkartabiliriz: Arabanız yeniyse ve mineral bazlı yağ kullanıyorsanız
temizleme amaçlı yağı uyguladıktan sonra sentetik yağa iç rahatlığıyla
geçebilirsiniz. Hatta 5W-40 gibi bir viskozite aralığı seçip mecbur
kalmadıkça bunu bile değiştirmemek en iyisi. Çünkü bunun değişmesi
kesinlikle yağın kalınlığının da değişmesi anlamına gelir. Ancak ve
ancak arabanız çok fazla km. yaptıysa bir miktar daha kalın yağa geçin.
Yukarıdaki örnekte kalın bir mineral yağdan çok ince bir sentetik yağa
geçiş sonrası da kaçırma oluşmuş olabilir. Çünkü 250.000 km. yapmış bir
motorda aşınma çok fazla olacağından belki de suç ince yağ seçiminde.

Yağ Katkıları Yararlı mı?
Günümüzde hepsi de birbirinden mükemmel olduğunu iddia eden bir çok yağ
katkısı satışa sunulmuştur. Özellikle televizyonda gece yarısı reklam
kuşaklarını istila eden bu ürünler gerçekten işe yarıyor mu?Şimdi şunu
düşünelim: Shell, Mobil gibi araştırma ve geliştirmeye yılda
milyonlarca dolar bütçe ayıran ve hatta dünyanın en iyi kimyagerlerini
istihdam eden dev şirketler bu sihirli formülleri bulamıyorlar da yağ
katkısı üreten firmalar mı sadece bu sihirli formüllere sahip?Aynı şey
otomobil üreticisi firmalar için de geçerli. Eğer bu mucize katkılar
gerçekten motor gücünü arttırıyor, ya da en azından yakıt tüketimini
azaltıyorsa neden otomobil üreticisi firmalar her otomobil başına bir
kutu da bu katkılardan eklemiyorlar?Üçüncü olarak, bu mucize yağ
katkılarından hiç biri tanınmış yağ üreticilerinin markasını
taşımamaktadır. Sonuç olarak, yağ üreticisi firmalar en iyi karışımı
elde edebilmek için zaten her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır.
Dolayısıyla yaptıkları bu harcamanın sonucunu diğer ufak firmalardan
daha iyi aldıklarına emin olabilirsiniz. Ayrıca zaten kaliteli bir yağ,
üretim aşamasında 10’a yakın katkı ile zenginleştirilmektedir. Bunların
neler olduğunu ve görevlerini makaleyi daha fazla uzatmamak için
yazmıyorum. Ancak deterjanlar, pas önleyiciler, aşınma azaltıcılar,
antifriz vs. örnek verilebilir. Yani, kullanmakta olduğumuz yağın
içerisinde bir bakıma yağ katkıları zaten fazlasıyla vardır. Öyle ise
ne olduğunu bilmediğimiz katkılara neden para ödeyelim? Üstelik motora
bırakın yararlı olmayı, zarar verme ihtimalleri varken.. Bu zarar iki
türlü olabilir: Birincisi zaten yağın içerisinde olan bir maddeyi
içeren katkı ekliyor ve bu maddenin oranını aşırı derecede
arttırıyorsunuzdur, ikincisi de yağın içinde hiç olmayan bir maddeyi
ekliyorsunuzdur, bunun da sonuçları iyi olmayabilir. İsterseniz
piyasadaki yağ katkılarının içinde genel olarak en çok bulabileceğiniz
iki maddeyi inceleyelim:

TeflonKimi yağ katkıları başlangıçta işe yarıyor gibi görünse de,
Teflon gibi partiküller içeren katkılar zamanla yağ filtresini
tıkayabilirler. Yağ filtresinin tıkandığını gösteren bir uyarı ışığı da
olmadığına göre... PTFE’yi keşfederek Teflon’un patentini elinde
bulunduran DuPont şirketi bile “Teflon içten yanmalı motorlarda yağ
katkısı olarak kullanılmaya uygun değildir” açıklamasını yapmıştır.
Tabi bu açıklamayı yağ firmalarından aldığı yüklü rüşvet karşılığında
yapmadıysa... Biz, gerçeği açıkladığını varsayalım.

Çinko
Diğer bir çeşit yağ katkısı ise çinko içerenlerdir. Çinko genelde tüm
motor yağlarında motordaki aşınmaya karşı koruyucu madde olarak
bulunmakta ve motorda metal-metale temas eden yüzeylerde koruma görevi
görmektedir. Normalde sık karşılaşılmayacak bir durum olan metal-metale
sürtünme anında koruyucu görev görmesi için bilinen tüm markaların
yağları zaten çinko içermektedir. O halde neden daha fazlasını
ekleyelim? Motor yağına eklenen daha fazla çinko daha iyi koruma
sağlamayacak, sadece metal-metale temas aşırı derecede fazlaysa
korumanın süresini uzatacaktır. Yağınıza daha fazla çinko içerikli yağ
katkısı eklemek silindir valflerinde kalıntı oluşturmaktan ve
bujilerinizde ateşleme sorununa sebep vermekten başka bir işe
yaramayacaktır, inanın.

Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir??
Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır.
Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar
fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 0W-30
viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır. Ancak
yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin
sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları
olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmayın. Aklınıza benim
aklıma gelen şey geldi mi acaba merak ettim? Eğer bir yağ ne kadar ince
ise sürtünme o kadar az ise?... ve eğer drag yarışına katılacaksanız?
Yağınız kalın ise ayvayı yediniz.

Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin
habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini
yerine getirdiğinin kanıtıdır: Motor veya her ne ise, artıkları
toplayıp motorun belirli kesimlerinde takrar toplanmamak üzere onları
kendi içinde biriktiriyor demektir. Zaten yağınızı ve yağ ile birlikte
filtrenizi de değiştiriyorsanız sorun yok demektir.

Motor Yağı Seviyesi Kontrolü
Doğru bir okuma için öncelikle otomobilinizi düz bir zeminde parkedip
en az 5dk. olmak üzere yağın süzülmesini bekleyin. Yağ çubuğunu çıkarıp
bir bez ya da kağıt mendil ile silin. Yağ çubuğunu yerine yerleştirip
birkaç saniye bekleyin. Yağ seviyesini okumak üzere tekrar
çıkardığınızda büyük bir ihtimalle MIN ve MAX seviyeleri arasında,
genellikle de MIN seviyesine yakın olacaktır. Her seferinde çok fazla
olmamak sureti ile ve yine her defa kontrol etmek sureti ile MAX
seviyesine yaklaşıncaya kadar yağ ekleyin. Kesinlikle MAX seviyesini
geçmeyin. 1600 cc. hacimli bir motorda genellikle 1 lt.’lik yağın
yarısı yeterli olacaktır. Belki biraz fazlası.. Ancak kutunun dibinde
çok az dahi kalmış olsa, “bunu taşıyacağıma ekleyeyim, MAX seviyesini
biraz geçiversin, ne olacak?” mantığıyla kalan yağı da eklemeyin.
Motorun performansına göre birkaç hafta, en geç bir ay sonra zaten
elinizde kalan yağ miktarı kadar eksilme olacaktır. Daha sonra ekleyin,
en iyisi... Çubuğu yerine yerleştirdikten sonra motor yağ kapağını
kapatmayı unutmayın. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de
bir yapılabilir. Ancak en iyisi herkesin kendi istatistiğini tutması.
Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla
alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip otomobillerde sürücülerin
kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır. Bu
sebeple isterseniz ilk birkaç sefer ortalama bir km. belirleyin, ve
kontrollerinizi kendinize özel aralıklarla yapın.

Sonuç
Her yağ, mümkün olan en yüksek performansı vermek üzere formüle edilir.
Bu sebeple, yağınız zaten kaliteli ise hiç katkı eklememek, yok
kaliteli değil ise de katkıya para vermek yerine yağı daha kaliteli
seçmek en iyisi. Sadece gidip otomobilinize göre raftaki en kaliteli
yağı alın, ve mümkün olduğunca markadan markaya, mineralden sentetiğe,
değişik viskozitelere geçmeyin. Katkıya para vermek yerine motorunuzu
ilk çalıştırdığınızda kalkış öncesi 15 sn. rölantide çalışmasına izin
verin. Böylelikle tek bir kutu katkı almadan motor ömrünüze belki de
fazladan bir 100.000 km. ekleyebilirsiniz. Performans ihtiyacınız ne
ise, ona uygun bir yağ seçin. Evet, sentik yağlar mineral yağlara
oranla hatırı sayılır derecede pahalıdırlar, ancak daha uzun
ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha
fazladır. Mümkün olan en dar viskozite aralığını seçin. Daha geniş
viskozite aralığı daha fazla polimer demektir ve daha fazla polimer de
motorunuz için iyi değildir. Ör: 10W-30 ve 10W-40. 10W-40, 10W-30’a
göre daha fazla viskozite aralığına sahiptir. Her iki yağın da soğuk
havadaki akışkanlıkları aynıdır, ancak 10W-40 viskoziteli yağa sıcak
koşullarda daha performanslı olabilmesi için daha fazla polimer
eklenmiştir. Bulunduğunuz iklimde yazlar aşırı sıcak değilse ve
motorunuz aşırı performanslı değilse neden kullanılsın? Piyasada
bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil, bulunduğunuz iklimin
kurtardığı en ince bazlı yağı seçin. Yani, ince derken, yok yere 0W
bazlı yağ seçmeyin, 15W baz kurtarıyorsa 15W baz, emin olamayıp fazla
güvenemiyorsanız, 10W baz... Ör: 10W-40 ile 20W-50 aynı aralığa
sahiptir, ancak 20W-50 de baz 10W-40’tan daha yüksek olduğundan (10
yerine 20) daha az polimer eklemekle de görevini yerine getirir. Her
yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin. Yağ filtresi
motorun içinde dolaşan yağ içerisindeki kir ve metal parçacıklarını
tutma görevini yerine getirir. Eğer yağ filtresi tıkanırsa, motordaki
bir bypass valfi yağın tekrar akmasını sağlar. Tabii ki kirli yağın.
Otomobilin gösterge panelinde de tıkanmış yağ filtreleri için bir uyarı
ışığı olmadığına göre, en iyisi çok da pahalı olmayan bu parçayı her
yağ değişiminde değiştirmektir. Kilometre az yapılmış olsa dahi en
azından her sene yağ değiştirmek gerekir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://malikoy.yetkin-forum.com
 
Motor Yağları Hakkında Herşey
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» GalataSaray Hakkında Herşey...
» GENÇLERBİRLİĞİ: 1 - TRABZONSPOR: 2 maç özeti , maç hakkında herşey
» İTÜ'nün geliştirdiği motor ezber bozacak
» NOS Nedir?NOS ile ilgili herşey..
» ****** hakkında bilmediklerimiz...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MaLıKöY :: Motorlu Araçlar :: Teknik Bilgiler-
Buraya geçin: