Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında Ergenekon gözaltılarıy ilgili açıklama yaptı.
DHA
Başbakan ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Konuşmasında, Ergenekon soruşturması kapsamında, basın mensuplarının tutuklanmalarına değinen Başbakan Erdoğan, söz konusu gözaltılar ve devam eden yargı sürecinin kendi mecrasında yürümekte olduğuna işaret etti ve “Birileri çıkmış, olup biten her şeyi hükümete fatura etmenin, hükümeti bu işlerin içindeymiş gibi göstermenin gayreti içinde, başka birileri de çıkmış ‘Hükümet adım atsın, yargıya müdahale etsin!’ diyerek, hükümeti, sürecin içine çekmeye çalışıyor, bunların ikisi de yanlıştır. Hükümet, durması gereken yerde durmaktadır,” dedi. Erdoğan, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne en küçük bir baskı ve kısıtlama gördükleri takdirde, bunun karşısında ilk olarak AK Parti’nin duracağının altını çizdi.
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Konuşmasına, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak, göreve geldikleri günden bu yana, kadına yönelik istismar ve özellikle de şiddeti sona erdirmek için yoğun bir mücadele içinde olduklarını anlattı. Erdoğan, partisinin iktidara geldikten sonra kadınlar hakları konusunda yaptıkları iyileştirmelerden bahsetti.
KADINA ŞİDDET
Başbakan Erdoğan, dün de dillendirdiği, kadına yönelik şiddetin artmakta değil azalmakta olduğu fikrini bugün de yineledi ve şunları söyledi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTMIYOR, AZALIYOR”
“Diyorlar ki, ‘Kadına yönelik şiddet artıyor,’, hayır! Kadına yönelik şiddet artmıyor, tersine, azalıyor. Ama geçmişte, kadına yönelik şiddet bilinmediği için, biz bugün bunu görünür hale getirdiğimiz için, şiddet, artıyormuş gibi lanse ediliyor. Bizim kararlı mücadelemiz sonucunda, geçmişte halının altına süpürülen, hasıraltı edilen, gözlerden kaçırılan bu sorunlar, şimdi gün yüzüne çıkıyor, tartışılıyor, tedbirler ve çözüm yolları geliştiriliyor.”
“SIFIR TOLERANS GÖSTERECEĞİZ”
Başbakan Erdoğan, kadına ve çocuklara yönelik şiddete karşı çalışmalarını sürdüreceklerinin ve bu olaylara karşı sıfır tolerans göstereceklerinin altını çizdi. Erdoğan, kadınların parlamentoda temsilini daha güçlü hale getirmeyi amaçladıklarını da belirtti.
ERGENEKON’DAKİ SON TUTUKLAMALAR
Ergenekon soruşturması kapsamında, basın mensuplarının tutuklanmalarına da değinen Başbakan, bir ‘basın özgürlüğü’ tartışmasının başlatıldığını hatırlattı. Erdoğan, söz konusu tartışmanın, gerçek mecrasından çıkarak belli medya kuruluşları ve medya tarafından ‘haksız ve mesnetsiz’ bir şekilde, hükümet aleyhine bir kampanyaya dönüştürülmek istendiğini savundu.
“Şiir okuduğu için mahkum olmuş bir başbakan olarak, ifade özgürlüğünü canımız pahasına savunduğumuzu, basın özgürlüğüne sonuna kadar saygılı olduğumuzu her fırsatta belirttim,” diyen Başbakan, son tutuklamalarla ilgili olarak şunları söyledi:
“HÜKÜMET, DURMASI GEREKEN YERDE DURMAKTADIR”
“Son yaşanan gözaltılar ve devam eden yargı süreci, kendi mecrasında yürümektedir. Yürütmenin değil, tamamen yargının iradesi dahilinde gerçekleşmektedir. İçinde olmadığımız bir yargılama süreci hakkında bizden görüş belirtmemizin istenmesi son derece yanlıştır. Bu olayın, bizimle ilişkilendirilmesi, bu olay üzerinden hükümetin yıpratılmaya çalışılması, AK Parti’nin eleştiri tahtasına oturtulması ise daha büyük bir yanlıştır. Birileri çıkmış, olup biten her şeyi hükümete fatura etmenin, hükümeti bu işlerin içindeymiş gibi göstermenin gayreti içinde, başka birileri de çıkmış ‘Hükümet adım atsın, yargıya müdahale etsin!’ diyerek, hükümeti, sürecin içine çekmeye çalışıyor, bunların ikisi de yanlıştır. Hükümet, durması gereken yerde durmaktadır.”
Bazı gazetelerin, geçmişte ‘ısmarlama’ manşetlerle nasıl çalıştıklarını çok iyi bildiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, bazı uluslar arası basın kuruluşlarının, Türkiye’de yaşananları anlamakta zorluk çektiklerini açıkladıklarını hatırlatan Başbakan, şöyle devam etti:
“O ÜLKELERDE BASIN KURULUŞLARI, ÇETELERİN TETİKÇİLİĞİNİ YAPMIYOR”
“Doğrusu, hukuk devleti anlayışını savunan, yargının bağımsızlığına vurgu yapan Batılıların, konu Türkiye olunca anlama zorluğu çekmesini de biz yadırgıyoruz. Aslında onların anlama zorluğu çekmesini mazur görmek gerekiyor, çünkü o ülkelerde basın kuruluşları, çetelerin tetikçiliğini yapmıyor. Basın mensupları, darbelere çanak tutmuyor, basın özgürlüğünden istifade ederek psikolojik harekatlar yürütmüyor veya yürütülmüyor. Biz şuna inanıyoruz; demokrasini olmadığı yerde, basın özgürlüğünün olmayacağını görecek, anlayacak, idrak edecek en önemli kesi, bizzat gazetecilerdir, gazetecilerin olması gerekir.”
“BASINA BASKI KARŞISINDA İLK BİZ DURURUZ”
Başbakan Erdoğan, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne en küçük bir baskı ve kısıtlama gördükleri takdirde, bunun karşısında ilk olarak AK Parti’nin duracağının altını çizdi.