Erdoğan, “Süreci kıskanıyorlar. Kimseden icazet almamıza gerek
yok” dedi.
AA
Başbakan
Erdoğan Brezilya’da, İran’ın nükleer programıyla ilgili takas
anlaşmasına gelen uluslararası eleştirilere sert yanıt verdi.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, "İran, Türkiye ve
Brezilya ile mutabık kaldığı noktaları yerine getiriyor. Ben buna
inanıyorum. Onun için bekleyelim"
dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ve Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, başbaşa ve heyetler arası
görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Lula
yaptığı açıklamada, Erdoğan ve beraberindeki heyeti, Brezilya'd
ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin Avrupa
ve Asya arasında bir köprü görevi üstlenen ülke olduğunu belirten Lula,
iki ülke arasındaki ilişkilerin dostluk bağlarıyla birleştiğini
söyledi.
Lula şöyle konuştu:
"Korku ve çekince içinde yaşayan
toplumlar birbirlerini anlamaktan uzaktır. Nükleer silahlardan arınmış
bir dünya istiyoruz. Orta Doğu, artık çatışma bölgesi olmaktan
kurtulsun. Artık derin değişikliklere ihtiyaç var. Dünya
ekonomisinde
ciddi bir reform şart. Küresel mali krizin ortaya çıkmasının nedeni
ülkeler arasındaki dengesizlikler.
Türkiye ve Brezilya olarak
yükselmekte olan ülkelerin sesini duyurmaya çalışıyoruz. İlişkilerimizi
kuvvetlendirmek için tarihi fırsat var. Serbest ticaret anlaşmasının
imzalanması, iki ülke ticaretine büyük esneklik
kazandıracak." Lula,
Başbakan Erdoğan'ın dayanışma, hoşgörü ve kültürlerin yakınlaşması
konusundaki
girişimlerini yakından izlediklerini de ifade etti.
"TÜRKİYE
VE BREZİLYA BARIŞTAN YANADIR"
Daha sonra basın mensuplarının
sorularını yanıtlayan Lula, İran'l imzalanan nükleer takası anlaşmasıyla
ilgili soru üzerine şunları söyledi:
"Neden biz, bütün bu çabaları
yaptıktan sonra, yani hem Uluslararası Ajans'ın, hem de BM Daimi
Güvenlik Konseyi'nin üyelerinin yapması gereken ama
yapamadıkları
şeyi biz yaptıktan sonra, neden bu belgedekiler kabul edilmedi.
Bizim
kimseden vekaletname almaya ihtiyacımız yok. İran'daki nükleer konuyla
ilgili olarak şikayet genel anlamda İran'a yönelik bir güvensizlik söz
konusu
olmasıydı ve İran'ın masaya oturup müzakere yapmaktan yana
olmadığı ve İran'ın sözlerini yerine getirmediği yönündeki endişeler
dile getiriliyordu. Sayın
Erdoğan ve ben Dışişleri bakanlarımızla
birlikte şunu söylüyorduk; biz, İran Hükümeti'ne masanın başına gelip
oturmanın önemini anlatmak, konuşmanın önemini
anlatmak istiyorduk.
Bizim amacımız buydu.
İnsanlar şimdi şunu diyebilirler; 'Eğer
barışı sağlamak istiyorsanız bunu nasıl yapacaksınız?' İtilafın
unsurlarını yeşertmeye çalışarak mı, yoksa başka
türlü mü?' Türkiye
ve Brezilya barıştan yanadır. Brezilya kendi anayasasında nükleer
silahların üretilmesine karşı bir hükme sahiptir." İran'ın, Türkiye ve
Brezilya ile mutabık kaldığı noktaları yerine
getirdiğini ifade eden
Lula, "Ben buna inanıyorum. Onun için bekleyelim.
Müeyyidelerin
uygulanıp uygulanmaması meselesinin beklenmesi gerekiyor" dedi.
"MÜZAKERE
YAPANLARIN BEYNİNE DAHA
FAZLA OKSİJEN GİTMESİNİ SAĞLAMAK LAZIM"
Lula,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ajans, İran'dan aldığı mektubu okumalı,
incelemeli, tartışmalı,
görüşmeli. Eğer ben bir şey söyleyecek
olursam şunu söyleyebilirim; bir anlaşma
olabilmesi için masa
etrafında müzakere yapan tarafların sabahleyin evlerinden bu
müzakereye
gelirken beyinlerini, akıllarını açık tutarak masaya gelirlerse bir
anlaşma
olabilir. Müzakere yapanların beynine daha fazla oksijen gitmesini
sağlamak
lazım. Savaşı değil, barışı düşünmeleri gerekir. Diyaloğu düşünmeleri
gerekir.
Çatışma yerine diyaloğa odaklanmaları gerekir ki müzakereden bir sonuç
çıkabilsin.
Diyaloğu sadece müzakerelerden kaçınmak için kullanmasınlar."
LULA'DAN
"TİLKİ HİKAYESİ"
"Bazen Sayın Erdoğan ve kendimizi zor
durumda hissedebiliyoruz" diyen
Lula, şunları kaydetti:
"Brezilya'da
şöyle bir hikaye vardır: 'Bir tilki varmış, büyük bir koruluğun
içerisinde üzümlere bakarmış. Üzümleri yemek istermiş. Sıçrarmış.
Ulaşmaya çalışırmış. Üzüm asmasına bir türlü ulaşamazmış. Üzümleri
yiyemezmiş.
Uzanamayınca tilki demiş ki, 'bu üzümler iyi değil'
Vazgeçmiş ve gitmiş. Bu birazbizim başımıza gelene benziyor.
Biz
bazı ülkelerin 30 yıldır yapmaya çalıştıkları bir şeyi yaptık, biz
başardık.
İnsanların bir şeyler öğrenmesi gerekiyor, öğrenmesi gereken şey şu:
21.
yüzyılın siyaseti, daha çok ortaklık, daha çok şeffaflık ve daha çok
diyalog
gerektiriyor. Bütün bunları birlikte çalışarak çözebiliriz.
Şu anda yapılanlar
yapıldı, eminim, ben inanıyorum ki Uluslararası
Atom Enerjisi Ajansı da gerektiği
ilgiyi gösterecek, İran ile ilgili
olarak... Türkiye ve Brezilya'nın yapmış
olduğu fedakarlıkları da
anlayabilecek. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na
teşekkür etmek
istiyorum. İş birliği, dayanışması konusunda kendisine özellikle
teşekkür
ediyorum. Bazı arkadaşlarım bana, 'Sayın Cumhurbaşkanı, çok zorlu bir
oyun
bu, eğer işe yaramazsa bugüne kadar oluşturduğunuz prestijden
kaybedeceksiniz'
dediler. Öncelikle şunu söyleyeyim, prestij benim çok umurumda
değil."
Başbakan
Erdoğan da aynı soruya verdiği yanıtta, "Lula'nın ifade ettiği
gibi
bu konuda hiç kimseden icazet almamıza gerek yok. Bizler üzerimize düşen
insani
vazifelerimizi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Kimsenin ne
avukatıyız
ne de kimseden vekalet almış değiliz. Sadece böyle bir diplomatik
zaferin
elde edilmesine katkımız olursa mutlu oluruz. Olay budur" diye
konuştu.