Cem Garipoğlu, çocuk mahkemesindeki dosyasının birleştirildiği
Münevver Karabulut cinayeti davasının ilk duruşmasında, babası Mehmet
Nida Garipoğlu’yla sanık sandalyesinde yan yana oturdu. Cem’i
sakladığını söyleyen Nida Garipoğlu, “Cinayet işleseydim evimde değil
dağda bayırda öldürürdüm” dedi. Cem’in annesi Tülay Garipoğlu ise hâlâ
aranıyor.
3 MART’ta başı kesilmiş halde cesedi Etiler’de bir çöp konteynerinde
bulunan Münevver Karabulut cinayeti davasının Bakırköy 4’üncü Ağır Ceza
Mahkemesi’ndeki birleştirilmiş ilk duruşmasında, baba Mehmet Nida
Garipoğlu cinayetten sonra Cem’i sakladığını, nereye olduğunu ise
açıklamayacağını söyledi.
Münevver’in kardeşi gelmedi
Münevver Karabulut’un anne ve babası da duruşmayı izledi. Geçen
duruşmada, Cem Garipoğlu’na şırıngayla saldıran Karabulut’un kardeşi
Enver Karabulut duruşmaya gelmedi. Cinayete yardım ve yataklıkla
suçlanan Tülay Makbule Garipoğlu ile Hayyam Garipoğlu duruşmaya
katılmadı. İlk kez hâkim karşısına çıkan Mehmet Nida Garipoğlu’nun
zayıfladığı görüldü. Başı sürekli önünde olan Garipoğlu, zaman zaman
Karabulut’un ailesine doğru baktı. Siyah kazak ve kot pantolon giyen
Cem Garipoğlu’nun kilo aldığı görüldü.
Cem kekeleyerek konuştu
Savcı ifadesini okuduktan sonra Cem Garipoğlu aynı ifadeyi
tekrarladığını söyledi. Mahkeme Başkanı Mevlüt Bayraktaroğlu ile Cem
Garipoğlu arasındaki diyalog şöyle:
Başkan: Sesini yükselt. Dosyadaki raporlar hakkında ne düşünüyorsun?
Cem Garipoğlu: Her şey anlattığım gibi.
Başkan: İnternetteki chatleşmelerinde sürtük diye kaydetmişsin bu ne?
Cem Garipoğlu: Hatırlamıyorum.
Başkan: Münevver neden arka kapıdan girdi, sen de eve arka kapıdan mı giriyordun?
Cem Garipoğlu: (Kekeleyerek) Evet... Önden giriyordum.
Evde değil dağda öldürürdüm
MEHMET Nida Garipoğlu da savunmasında şunları söyledi: “Çok sevdiğim
evladım Karabulut Ailesi’nin evladını katletti. Allahın verdiği canı
ancak Allah alır. Oğlum çok büyük bir hata yaptı. Münevver’i hayatım
boyunca hiç görmedim... Böyle bir cinayeti 4 çocuğumla mutlu mesut
yaşadığım evimde niye işleyeyim. Çağırırım kızı dağda bayırda
öldürürüm. Kanlı kıyafetleri kirli sepetine mi atarım. Testereyi
oğlumun dolabına mı atarım. Kendi arabamla cesedi dağa taşa atmak
varken, şoförlü ve arabası olmayan oğluma cesedi attırır mıyım?” Avukat
Altınyurt’un, “Tek başına Cem testereyle kesemez, kimler yardım etti”
diye sorduğu Nida Garipoğlu, “Gizlediğim biri yok” yanıtını verdi.
Şoför: Ferdi isimli biri beni tehdit etti
MAHKEME, Cem Garipoğlu’nun akıl sağlığının tespiti için, Adli Tıp
Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi. Hayyam Garipoğlu ile anne Tülay
Makbule Garipoğlu’na zorla getirilme kararı çıkartıldı. Tutuklu
sanıklar şoför Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt’un tahliye
talepleri reddedildi. Ek ifadesinde Beylikdüzü’ndeki evin önünde Hayyam
Garipoğlu’nu gördüğünü söyleyen şoför Ahmet Batur, “Cezaevine gelen ve
şirket avukatı olduğunu söyleyen Ferdi isimli biri ifademi değiştirmem,
Hayyam Garipoğlu’nun orada olmadığını söylemem için bana baskı yaptı”
dedi.
Testere sorusuna cevap vermedi
KARABULUT Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir, “Cem geçen celse bazı
sorulara sonra cevap vereceğini söylemişti. Çalıştı mı? Kan izleri eve
nasıl bulaştı? Cesedi evde gezdirdin mi?” diye sorunca Garipoğlu, “Tam
olarak hatırlamıyorum. Sanıyorum Münevver öldükten sonra çok panik
yaptım. Her şeye kanı da ben bulaştırdım” dedi. Karabulut Ailesi’nin
avukatlarından Altan Altunyurt da “Sanık hiç testere kullanmadığını
söylemişti. Nasıl kesti bir göstersin” dedi.